1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Çaycuma’da basın açıklamasıyla kutlandı

Eğitim Sen Çaycuma Temsilciliği tarafından Çaycuma Cumhuriyet Meydanında pandemi koşullarına dikkat edilerek 1 Mayıs’la ilgili basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına Eğitim Sen üyelerinin yanı sıra Çaycuma Belediyesi Başkan Vekili Sezai Bilici, Belediye Meclis Üyeleri, CHP Çaycuma İlçe Başkanı Şeref Kötürk, Gelecek Partisi Çaycuma İlçe Başkanı Şenol Cin, CHP Çaycuma Kadın Kolları Başkanı Senem Ağzıküçük, ADD Çaycuma Şube Başkanı Ela Mantarlı Kurt ve vatandaşlar katıldı.
Basın metnini okuyan Eğitim Sen Çaycuma Temsilciliği Yürütme Kurulu Üyesi Orhan Çakmak şunları söyledi: “1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü için yan yanayız. Yasaklara rağmen, baskılara rağmen umudu büyütüyoruz. Her gün 1 Mayıs her yer 1 Mayıs diyoruz.
On yıllardır dünya halklarına sınırsız bir emek ve doğa sömürüsü, savaşlar, ekonomik kriz, artan eşitsizlik, yoksulluk, işsizlik dışında hiçbir şey sunmayan bu düzen COVID-19 salgınıyla insanlığın geleceğini tehdit ediyor.
Sağlık hizmetlerinin ve güncel olarak da COVID-19 aşısının bir ticari meta haline gelmesinin bedelini insanlık ağır biçimde ödüyor. Bu koşullar altında Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu 1 Mayıs 2021’de “Yeni bir toplumsal sözleşme ve herkese aşı hakkı” mücadelesini büyütme çağırısı yapıyor.
COVID-19 salgınıyla mücadelede dünyanın en başarısız ülkelerinden birinde hayatta kalmaya çalışıyoruz. Tam kapanma dedikleri önlemlerde biz yokuz: Çalışanlar hastalanmaya, çalışmayanlar da açlığa mahkum ediliyor. Çarklar dönmeye, çalışanların çoğunluğunun işe gitmeye, insanlarımız ölmeye, sağlık emekçilerimiz tükenmeye devam ediyor. Yeterli aşı tedarik edilemiyor. Göz göre göre hastalanıyoruz, ölüyoruz ve tükeniyoruz.

Sadece sağlığımız değil; işimiz, aşımız ve geçimimiz de tehdit altında.
Pandemide yurttaşlarına en az nakdi destek veren iki ülkeden biri Türkiye oldu. İşsizlik her gün yeni rekorlar kırıyor. Kod 29 ile tazminat bile alamadan işçiler işlerini kaybediyor. Milyonlarca çalışan ve ailesi ücretsiz izin dayatmasıyla günde 50 liraya yaşamaya mahkum ediliyor. Gıda enflasyonu ile milyonlar açlık sınırının altına itiliyor. Evimize gelen faturalar kabarıyor, çarşı pazar alışverişi her gün bir öncekinden daha pahalı oluyor. Uzaktan çalışma gibi esnek çalışma biçimleriyle güvencesizlik yaygınlaşıyor.
Halk yaşam mücadelesi verirken, şirketler pandemide kârlarını artırıyor. “Geçinemiyoruz” çığlıkları yükselen ülkemizde milyarderlerin serveti son bir yılda 38 milyar dolardan 53 milyar dolara yükseliyor. Bir yanda açlık, yoksulluk ve işsizlik; diğer yanda servetler birikiyor.
Salgında kadınların omuzlarına yıkılan hane içi iş ve bakım yükü artıyor. Kadına yönelik şiddet tırmanıyor. Kadınlar bir yandan işsizliğin, bir yandan pandemide yaygınlaşan esnek çalışma biçimlerinin ve güvencesizliğin hedefi haline geliyor. Pandemi koşullarında kadınların güçlendirilmesi gerekirken, İstanbul Sözleşmesi gibi kazanımlar iktidarın hedefi oluyor.
Taleplerimizi 1 Mayıs’ta bir kere daha yan yana haykırıyoruz:
• Herkese aşı, herkese gelir desteği sağlansın, acil ve zorunlu işler dışında 4 hafta çarklar durdurulsun!
• Çalışırken hastalanan emekçiler için COVID-19 iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilsin!
• Kod 29 ve ücretsiz izin zulmüne son verilsin!
• İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları patronlara değil işçilere ve işsizlere destek için kullanılsın!
• Asgari ücret üzerindeki tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın!
• İşsizliğe karşı kamu istihdamı artırılsın, hukuksuz biçimde işten çıkarılan kamu emekçileri işlerine iade edilsin, çalışma süreleri azaltılsın.
• Doğa katili projelere, Kanal İstanbul’a, betona, savaşa, silahlanmaya, sermayeye değil aşıya ve sosyal desteklere ayrılsın.
• Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın! Zorunlu mallarda ve elektrik, su, doğalgaz, iletişim faturalarında dolaylı vergiler sıfırlansın, pandemi süresince fatura borçları hazine tarafından karşılansın, borçlar faizsiz ertelensin.
• Örgütlenme, özgür toplu sözleşme ve grev hakkı önündeki tüm engeller kaldırılsın!
• İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa etkin şekilde uygulansın, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün İşyerinde Şiddete Karşı 190 sayılı sözleşmesi onaylansın!
İnsanlık için yeni bir başlangıç yapmak, eşitliğin, özgürlüğün, adaletin, demokrasinin egemen olduğu, kardeşçe, barış içerisinde yaşayacağımız yeni bir toplumsal düzen kurmak ellerimizdedir.
Umudumuz birliğimizde, mücadelemizde ve dayanışmamızdadır!
1 Mayıs 2021 Cumartesi günü, zorunlu işkollarında çalışmakta olan emekçileri işyerlerinde, çalışmayan milyonları da evlerinde, balkonlarında, sosyal medyada 1 Mayıs coşkusunu büyütmeye, pandemiye karşı mücadele ayrımcılığı ve halka gelir güvencesi sağlanmamasını protesto etmeye çağırıyoruz. Herkese sağlıklı, güvenceli, insanca bir yaşam için aklın ve bilimin emrettiği tedbirlerin alınması talebiyle 1 Mayıs 2021 Cumartesi günü saat 21.00’de herkesi bulunduğu her yerden ‘ses vermeye’ çağırıyoruz.
Yaşasın 1 Mayıs!”
Açıklama sonrasında tiyatro sanatçısı Fahri Bozbaş, “Göçük Mehmet” tiplemesi ile kısa bir gösteri yaptı.