Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ile Maden Tetkik Arama Kurumu’nun (MTA) işçi açıklarının acilen giderilmesi gerektiğini belirterek, “Derin yeraltı madenciliğinin kamu eliyle yapılmasının gerektiği bugüne kadar yaşanan tecrübelerle ortadadır. Farklı yollarla kurumlarımızın yok edilmesi girişimlerine izin vermeyiz” dedi.
Açıklama şöyle;
“Son dönemde dünyada ve bölgemizde yaşanan gelişmeler, yerli ve milli üretim yapmanın, kendi öz kaynaklarımızı yine öz insan kaynaklarımızla ülkemiz ekonomisine ve sanayisine kazandırmanın önemini bir kez daha ortaya koymuştur.
Dünyada yaşanan çatışmaların, savaşların temel nedeni enerji kaynaklarıdır.
Ülkemizde sadece Zonguldak Havzası’nda bulunan Taşkömürü, demir-çelik sektörü ile diğer sanayinin ana hammaddesi olan stratejik bir enerji kaynağıdır. Enerji temelli savaşlar, taşkömürü gibi stratejik bir kaynağın önemini daha da arttırmıştır.
Ülkemiz her yıl 38 milyon ton taşkömürünü milyarlarca dolar ödeyerek dışarıdan almaktadır.
Uluslararası piyasalarda tedarik sorunu olduğu gibi kömür fiyatları da hızla yükselmiştir. Uluslararası piyasalardaki bu gelişmeler nedeniyle taşkömürü ithalatının ülkemiz ekonomisine maliyetlerini daha da yükseltmektedir.
Genel Maden İşçileri Sendikası olarak uzun yıllardır; yerli ve milli üretimden yana olduğumuzu, her alanda faaliyet gösteren stratejik kamu kurum ve kuruluşlarının korunması gerektiğini, ithalata dayalı tüketimin karşısında olduğumuzu her platformda açıkça ifade ettik, bu yönde mücadele verdik. Ülkemizin ithalata dayalı tüketim politikasının bedeli bugün açıkça ortaya çıkmış, ülke ekonomisi bozulmuştur.
Tüm bu gelişmelere rağmen, yerli ve milli kaynağımız olan taşkömürü üretiminin artırılması için yeterli ve gerekli adımların atılmaması manidardır.
Türkiye’nin en kısa sürede kendi öz kaynağı olan taşkömürü üretimini artırması, ülkemizin dışa bağımlılığının azaltılması gerekmektedir.
Bugün Zonguldak Havzası’nda bilinen rezerv 1 milyar 517 milyon tondur. Yıllık taşkömürü üretimi ise 1 milyon ton civarındadır. TTK’nın kurulu kapasitesi yıllık 5 milyon tondur. Çalışan işçi sayısı ise 7 bin 400’e gerilemiştir.
TTK’ya mekanize, yarı mekanize, esnek mekanize yatırımları yapılmıştır. Bu yatırımların sonuçlarının alınabilmesi ve kömür üretiminin artırılabilmesi için TTK’nın işçi açıklarının acilen giderilmesi gerekmektedir.
Yerli ve milli kaynakların ülkemiz ekonomisine ve sanayisine kazandırılmasının öneminin daha da arttığı böyle bir dönemde, TTK’nın ve yerli ve milli kaynaklarımızı bularak ülkemiz ekonomisine kazandıran MTA’nın işçi açıklarının acilen giderilmesi için siyasi iradeyi göreve çağırıyoruz.
Diğer yandan TTK’nın Türkiye Varlık Fonu’na devredileceği, Çinlilere satılacağı yönündeki iddialar dillendirilmiştir.
Genel Maden İşçileri Sendikası olarak TTK, MTA ve madencilik sektörü ile ilgili tüm gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Edindiğimiz bilgiler gündemde böyle bir konunun olmadığı yönündedir.
TTK’nın belli dönemlerde, sağlıklı bir kaynağa dayandırılmadan bu tür suni iddialarla gündeme getirilmesini de doğru bulmuyoruz.
Böyle bir konu gündeme geldiği takdirde Genel Maden İşçileri Sendikası, madenciler ve bölge halkı olarak sessiz kalmamız söz konusu olmayacak, tepkimizi ortaya koyacak ve böyle bir girişime asla geçit vermeyeceğiz.
Derin yeraltı madenciliğinin kamu eliyle yapılmasının gerektiği bugüne kadar yaşanan tecrübelerle ortadadır. Farklı yollarla kurumlarımızın yok edilmesi girişimlerine izin vermeyiz.
Biz, derin yeraltı taşkömürü işletmeciliğinin kamu eliyle sürdürülmesini, TTK’nın taşkömürü üretiminin artırılarak ülkemiz ekonomisine ve sanayisine daha çok hizmet eder hale gelmesini, bunun için de TTK’ya işçi alınmasını istiyoruz.
Kurumlarımızın, halkımızın ve ülkemizin yararına olmayacağı ortada olan her türlü girişime karşı tarihimizden, üretim ve madencilik kültürümüzden aldığımız güçle madenciler ve bölge halkı olarak mücadele etme kararlılığında olduğumuzu kamuoyuna duyuruyoruz.”
(Haber Merkezi)