Atatürk ve arkadaşlarının yönetiminde ki hükumetin Montrö Sözleşmesi gereğini ve Kanal İstanbul karşıtlığının nedeni, bu Ukrayna olayın da Rusya oyunun da önemi ortaya çıktı.
Atatürk dış politika için şöyle beş öğüt, özdeyiş bırakmış ülkemizi ileride yönetecek değerli siyasileri, yönetenlerine der ki;
1-Komşuların iç işlerine karışma.
2-Rusya’yı tahrik etme.
3-Arap ülkeleriyle ilişkilerini geliştirirken aralarındaki anlaşmazlıklara karışma.
4-Sormadan akıl verme.
5-Batı kültürünü benimse ama onların emperyalist emellerine alet olma.
derken, ilke olarak; “Yurtta Barış, Dünyada Barış” niçin demiştir?
Bu özdeyiş öğütlerinde, bizden sonraki hükumetlere nasıl dış politikalarla yürümelerini anlatmış.
Bu öğüdünde, Rusya’yı tahrik etme uyarısı da iyi düşünülmelidir. Çünkü İstiklal Savaşı’mızın kazanılmasın da silah para ardımı yaparak; TBMM sini ilk tanıyan ülkeler arasında olarak da yanımızda olmuştu Rusya. Bugün bile ekonomik sıkıntılarımızın çoğunluğu Rusya ile ileri ticaretimizle sağlıyoruz. Beşinci olarak batının emperyalist emellerine alet olma öğüdü bizim ülke olarak bu orta doğu satrancında nasıl dış politikalar izleneceğimizi de işaret etmiştir. Bu özdeyiş öğüdünde komşularının iç işlerine karışma demiş. Allah aşkına Suriye bizim nasıl bir komşumuz? Ne sorunumuz vardı? ABD’nin alet etmesiyle Suriye devletiyle uğraşmaya ne gerek vardı ki? ABD gibi terör odaklarına yardım mı etti. Suriye kapı bir komşumuz petrol zengini. Bugün Rusya Ukrayna’ya saldırdı. Savaş başlattı sonu nereye varır belli değil. Bu olmaması gereken saldırının baş sorumlusu ABD VE NATO’ NUN TAHRİK etme politikalarıdır. Emperyalist savaş istekliğidir. Rusya’nın komşusu Ukrayna da üs kurma amacıyla bu devleti de tahrik ederek NATO’ya alma politikası; Rusya’yı tahrik etmiştir. Rusya bu oyuna müsaade edemezdi. Ukrayna eski SSCB içinde olarak, bir bölümü de de Rus vatandaşı var iken ve Karadeniz’de ABD’nin olması tehlikesine göz yumamaz. Bu açıdan anlaşıldığı kadar Ukrayna’yı uyarmış ta. Bu iki deniz komşumuz bizim turistik müşterimizdi. Tahıl ihtiyacımızı da onlardan alıyorduk. Bu savaşın uzaması ülkemizi çok ekonomik sıkıntıya sokacak görülmektedir. Bu acı durumda tahıl üreten çiftçilerimizi destekleyerek tarımsal üretimimizi artırmak zorunluluğu kaçınılmazdır. Zaten olması gereken de tarımsal üretimi artırmaktı. Biz ülkemizde de dünyada da BARIŞ istiyoruz. Saygılarımla.