Öğretmen okullarının kuruluşunun 174. yıl dönümü nedeniyle Eğitim Sen Çaycuma Temsilciliği tarafından yapılan açıklamada, “‘Nitelikli eğitim için, nitelikli öğretmen’ anlayışını hayata geçirmek, Eğitim Sen’in ve yüz binlerce eğitim ve bilim emekçisinin öncelikli görevleri arasındadır. Eğitim Sen olarak, Öğretmen okullarının kuruluşunun 174. yılını kutluyor, öğretmen okulları geleneğinin yarattığı değerleri savunmaya devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz.” denildi.
Açıklamada şöyle şöyle:
“Türkiye’de öğretmen yetiştirme alanında önemli bir yeri olan öğretmen okullarının kuruluşunun üzerinden 174 yıl geçti. 1838 yılında, II. Mahmut döneminde çocukların ‘rüşt’ (erginlik) yaşına kadar okuyabilmeleri için Ortaokul düzeyinde Rüştiyeler açılmış, çocuklar ergenlik yaşına kadar bu okullarda öğrenim görmüşlerdir.
16 Mart 1848 tarihinde rüştiyelere öğretmen yetiştirmek üzere üç yıl süreli “Darül Muallimin-i Rüşdi” adını taşıyan okullar kurulmuştur. Bu tarih, öğretmen okullarının ilk kuruluş tarihi olarak kabul edilmekte ve her yıl 16 Mart tarihi, öğretmen okullarının kuruluş yıl dönümü olarak kutlanmaktadır.
1973 yılında yürürlüğe giren 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu öğretmenlerin yükseköğrenim görmeleri zorunluluğunu getirmiştir. İlkokullara sınıf öğretmeni yetiştirilmesi için 1974-1975 öğretim yılından itibaren İlköğretmen Okullarının bir kısmında iki yıllık eğitim enstitüleri açılmıştır. 1982 yılında yürürlüğe giren 41 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile iki yıllık eğitim enstitüleri eğitim yüksekokuluna dönüştürülerek eğitim fakültelerine bağlanmıştır.
Eğitim yüksekokullarının süresi 1989-1990 öğretim yılından itibaren dört yıla çıkarılmış ve eğitim yüksekokullarının bazıları eğitim fakülteleriyle birleştirilerek bu kurumlar “sınıf öğretmenliği bölümüne” dönüştürülmüştür. Günümüzde öğretmen yetiştirme konusundaki yetersizlikler, her geçen gün artan sorunlar, geçmişte öğretmen yetiştirme konusunda uygulanmış başarılı modelleri hatırlamaya, zaman zaman o modellere özlem duyulmasına neden olduğundan, öğretmen okullarının işlevlerinin ve kuruluş yıl dönümünün hatırlanması önemlidir.
Medreselere alternatif olarak kurulan rüştiye mekteplerine Batılı anlamda öğretmen yetiştirmek için açılan Darülmuallimin’in, aradan 174 yıl geçmiş olmasına karşın, öğretmen okullarının Türkiye eğitim sistemi içindeki yerinin hala doldurulamamış, pek çok konuda olduğu gibi bu konuda geriye gidiş yaşanmıştır.
Siyasi iktidarın okul öncesi ve ilkokul başta olmak üzere, eğitimin bütün kademelerinde ‘dini eğitim’ uygulamalarını arttırması, Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere, dini vakıf ve derneklerle yapılan protokoller üzerinden okulların tarikat ve cemaatlerin temel faaliyet alanları haline getirilmesi, iktidarın eğitim sistemine yönelik yoğun siyasal-ideolojik kuşatmayı arttırmıştır.
Öğretmenlik mesleğinin uzun yıllar değerli ve saygı duyulan bir meslek olarak kabul edilmesinde öğretmen okullarının ve bu okullardaki eğitim felsefesinin payı büyüktür. Ancak özellikle geçtiğimiz 20 yıl içinde öğretmenlik mesleği ve eğitim emekçilerinin emeği daha önce hiç olmadığı kadar değersizleştirilmiş, eğitim emekçileri sık sık baskıya, tehdide ve şiddete maruz bırakılmıştır. Son olarak Öğretmenlik Meslek Kanunu düzenlemesi ile öğretmenlik mesleği piyasacı ve rekabetçi bir anlayışla kuşatılmıştır. Dünyanın hiçbir ülkesinde öğretmenin ve öğretmenlik mesleğinin değerini adeta ayaklar altına alan, öğretmenlerin emeğini yok sayan bir iktidar ve eğitim yönetimi görmek mümkün değildir.
Eğitimde güvencesiz istihdam uygulamalarının artması, öğretmen alımlarının mülakatla yapılmaya başlanması ve güvenlik soruşturmaları nedeniyle yarım milyonu aşan ataması yapılmayan öğretmen sorunu sürmektedir. Öğretmen alımında, istihdamında ve idareci görevlendirmesinde liyakatin ortadan kaldırılması, kayırmacılığın, torpilin ve siyasi kadrolaşmanın belirleyici olmasını sağlamıştır.
Türkiye’de eğitimin ve öğretmen yetiştirme sisteminin yaratılmasında ve sürdürülmesinde önemli yerleri olan Öğretmen Okulları ve Köy Enstitüleri gibi deneyimler yok sayıldıkça yaşanan sorunların sürmesi kaçınılmazdır. Yaşadığımız tüm olumsuzluklara, haksızlıklara, hukuksuzluklara rağmen “Nitelikli eğitim için, nitelikli öğretmen” anlayışını hayata geçirmek, Eğitim Sen’in ve yüz binlerce eğitim ve bilim emekçisinin öncelikli görevleri arasındadır. Eğitim Sen olarak, Öğretmen okullarının kuruluşunun 174. yılını kutluyor, öğretmen okulları geleneğinin yarattığı değerleri savunmaya devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz.” (Haber Merkezi)