TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu CHP Grubu Sözcüsü Ünal Demirtaş, 3592 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile nakdi ücret desteği ve işten çıkarma yasağının 2 ay daha uzatılmasının yeterli olmadığını söyledi.
Ünal Demirtaş; “Nakdi ücret desteği ve işten çıkarma yasağı sadece iki ay uzatıldı. Kısa çalışma ödeneği ise 31 Mart 2020’de sona eriyor. Covid-19 vakaları artmaya devam ediyor. Aşılama takvimi çok yavaş ilerliyor, çok az sayıda vatandaşımız aşılandı. İş ve çalışma hayatındaki salgın eskisi gibi devam ediyor. Tüm bunların karşısında, işten çıkarma yasağı ve nakdi ücret desteği sadece iki ay uzatıldı. Üstelik nakdi ücret miktarında da bir değişiklik yapılmadı. Günlük 47 lira ile kim, nasıl geçinecek? İktidar, geçim sıkıntısını, işsizlik riskini görmüyor. İşten çıkarma yasağı var diyorlar ama Kod-29’a göre işten çıkarmayı yasaklamıyorlar. Milyonlarca emekçi risk altında, tehlike büyük, bu önlemler yeterli değil”
Salgın Bitmeden Destekler Kaldırılmamalı
TBMM Başkanlığına, İş Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi verdiğini hatırlatan CHP’li Demirtaş; “ Mart başında normalleşme sürecinin başladı. Vaka sayılarında ciddi bir artış var. Aşılama yetersiz. Bu koşullar altında işçi ve emekçiler yine sağlıkları ile açlıkları arasında seçim yapmak zorunda kalacak. Bu nedenle salgın tamamen bitmeden destekler kaldırılmamalı. 31 Mart’ta kısa çalışma ödeneğinin sona ermesi ile iş ve çalışma hayatında da çok ciddi olumsuzluklar ortaya çıkacak. Bu koşullarda kısa çalışma ödeneği ile nakdi ücret desteğinin 31.12.2021 tarihine kadar uzatılması, miktarın da asgari ücret düzeyine çıkarılması gerekiyor.TBMM Başkanlığı’na sunduğumuz teklifle,kısa çalışma ve nakdi ücret desteklerinin süresi uzatılması ile miktarlarının da asgari ücret düzeyine çıkarılması düzenleniyor” dedi.
Tehlike Büyük
İş Hukuku’nun en temel ilkesinin, işverene nazaran daha zayıf durumda olan işçiyi koruma ilkesi olduğunu hatırlatan CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, “İşçiler kötü niyetli işverene karşı savunmasız ve korumasız bırakılıyor. Bir de İşten çıkarma yasağı kaldırılırsa, çok daha ağır sonuçlar ortaya çıkacaktır. Sosyal Güvenlik Uzmanları tarafından işten çıkarma yasağının uzatılmaması halinde bugün itibariyle 1 milyon dolayında çalışanın işsiz kalacağı uyarısı yapıyorlar. Böyle bir dönemde olması gereken işten çıkarma yasağının süresini en azından 31.12.2021 tarihine kadar uzatmak olmalıdır” dedi.
Kod-29’a Göre İşten Çıkarma Kaldırılmalı
“Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri” düzenlemesinin işten çıkarma yasağının istinası olmasını da eleştiren CHP’li Demirtaş; İş Kanunu’nun 25’inci maddesine dayanarak yapılan işten çıkarmalar Sosyal Güvenlik Kurumu’nda Kod-29 olarak tanımlanmaktadır. Pandemi döneminde, Kod-29 ile işten çıkarma hakkı, işverenler tarafından kötüye kullanılarak, işten çıkarma yasağını delmenin bir yolu olarak görülmüştür. İşten çıkarma yasağına tabi olan binlerce işçi, işverenler tarafından Kod-29 ile haksız yere işten çıkarılarak sosyal devlete en çok ihtiyaç duydukları Covid-19 salgını sürecinde mağdur edilmiştir. Haksız yere Kod-29 ile işten çıkarılan işçiler; işsizlik ödeneği, işe iade, ihbar ve kıdem tazminat gibi yasal haklarından yararlanamamıştır. Bu durumda işçiler, dava açmak zorunda kalmakta ve haklarını ancak uzun bir yargılama süreci sonunda elde edebilmektedir. Öte yandan Kod-29 ile işten çıkarılan bir işçinin, haksız yere işten çıkarıldığı kanıtlansa bile, bu haksızlık karşısında işveren açısından hiçbir yaptırım uygulanmamaktadır. Bu durum karşısında, ekonomik krizin derinleşerek devam ettiği Covid-19 sürecinde işten çıkarıldıktan sonra hiçbir haktan yararlanamayan işçiler açısından, çok büyük mağduriyetler yaşanmasına neden olmaktadır. Bu nedenle hiçbir inceleme olmaksızın tamamen işverenin inisiyatifi ile işçileri işten çıkarmanın bir yöntemi olarak kullanılan Kod-29’a göre işten çıkarmanın böyle bir dönemde işten çıkarma yasağının bir istisnası olarak düzenlenmesi, korunması gereken işçiyi daha da mağdur eden bir uygulama halini almıştır. Kanun teklifimizde Kod-29’a göre işten çıkarma, işten çıkarma yasağının istisnası olmaktan çıkarılıyor” ifadelerine yer verdi.
Derin Yoksulluk Kapıda
Kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteği asgari ücret seviyesine çekilmesi gerektiğine vurgu yapan Ünal Demirtaş; “ Şubat 2021 itibariyle açlık sınırı 2 bin 719 Türk lirası olarak açıklandı. Gıdaya 1 yılda gelen zam yüze 30’u aştı. Elektrik 2021 yılının başında yüzde 6 zamlandı. Bu koşullar altında günlük 47,70 Tl’lik bir gelirle geçinmek mümkün mü? Pandemi döneminde ücretsiz izne gönderilen işçiler çok mağdur oldu. Ücretsiz izne çıkartılan işçiye günlük 47,70 Tl nakdi ücret desteği ödendi. Aylık nakdi ücret desteği 1.431 TL. İşten çıkarma yasağı ile işçinin işsiz kalmasının önlenmesi amaçlanırken getirilen bu düzenlemelerle işçinin aleyhine pek çok uygulama ortaya çıktı. Ücretsiz izne çıkarılan işçinin ücreti ne olursa olsun alabileceği tek ücret 1.431 TL’lik nakdi ücret desteği oldu. İşverenin ücretsiz izne gönderdiği işçinin, haklı sebeple fesih hakkı da olmadığı için, işçi istifa ettiğinde kıdem tazminatı hakkını da kaybetmiş olacağı için işçiye 1.431 Tl’lik ücrete razı olmak dışında bir alternatif bırakılmadı. Bu ücretlerin en azından asgari ücret düzeyine çekilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, yakın bir zamanda, toplumun büyük bir bölümde çok derin bir yoksulluk görülecek” (Haber Merkezi)