Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) Çaycuma Gönüllüleri ‘Temiz Bir Dünya İçin’ temasıyla açıklamalarda bulundu. Grup ayrıca 5 Ekim Dünya Çevre Günü nedeniyle vatandaşlara fidan dağıttı.
Atatürk Anıtında stant açan TEMA Çaycuma Gönüllüleri, burada 5 Nisan Çevre Günü dolayısıyla etkinlikler gerçekleştirdi. İlçe Kaymakamı Muharrem Coşgun’un da katıldığı etkinliğe, ADD Çaycuma Şube Başkanı Ela Mantarlı Kurt ile Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı Ahmet Öztürk ve TEMA üyelerİ katıldı. Basın açıklamasının ardından vatandaşlara fidan dağıtımı gerçekleştirildi.
TEMA Çaycuma Gönüllüleri adına açıklama yapan Nurgül Temelkuran konuşmasında şunları söyledi; “Evrende içinde yaşam olduğu bilinen tek gezegen dünyamızdır. İnsanların, doğal varlıklar üzerindeki etkilerini dikkate almayan, sürekli büyüme odaklı bir ekonomik anlayışla yaşam kaynaklarını hızla tükettiği ise artık yadsınamaz bir gerçektir. Bugünkü tüketim anlayışı ve ekonomik talepleri karşılamak için 1.8 dünya gerekmektedir. Ne yazık ki, özellikle 1970’li yılların başından itibaren bugünün ve gelecek kuşakların yaşamını, refahını etkileyen bu gidişin durdurulması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu yönde uluslararası girişimler de olmasına rağmen, bu adımların, beklenen hedeflere ulaşılması konusunda yeterli olmadığı görülmektedir. Her yıl 10 milyon hektar orman alanı tahrip edilmekte, 12 milyon tarım arazisi çölleşmektedir. Yıllık karbon salımının ancak %60’ı doğa tarafından depolanabilmekte, %40’ı atmosferde birikmeye devam etmekte ve dünya giderek ısınmaktadır.
İklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı, kirlilik kaynaklı sorunlar bugünün ve gelecek nesillerin yaşamını ve refahını olumsuz yönde etkileyeceği gibi, yakın gelecekte ekonomiyi de zora sokacak en büyük problemler arasında yer almaktadır. Bu durum, ülkelerin sürdürülebilir kalkınma konusunda verdiği taahhütleri yerine getirme konusunda başarısız olduklarını göstermektedir. Nitekim 2050 yılında 1.5°C’de tutulması hedeflenen küresel ısınmanın, 2040 yılında 1.5°C’yi aşacağı tahmin edilmektedir.Bir milyon türün nesli tehlike altındadır. Bu son 10 yıl, atılacak adımlar için kritik bir 10 yıl olarak değerlendirilmektedir.
Artık tüm hükümetler kalkınmalarını büyüme odaklı halden çıkarmalı, çevresel değerleri esas alan göstergeleri kullanmalıdır. Bu anlamda, yasalarımızda çoğu zaman geçen kamu yararı kavramının; ekosistem hizmetlerini dikkate alan, iklim krizi ve biyolojik çeşitlilik kaybının gıda üretiminden doğa felaketlerine kadar yaratacağı riskleri dikkate alan bir anlayışla yeniden tanımlanması gerekmektedir. Bu aynı zamanda doğa ile dost olmanın ve doğaya dost uygulamaların hayata geçirilmesinin de önemli bir aracı olacaktır. Doğa ile dost olmak; iklimi korumak, tüm canlıların yaşam hakkına saygı göstermek, yaşam alanlarını korumak, doğa tahribatlarını önlemek, kirliliği ve doğaya olan yükü azaltmak, doğada açılan yaraları iyileştirmek üzere restorasyon çalışmaları yapmaktır. Artık dünyanın, doğa ile dost olmaktan başka çaresi yoktur.
Öte yandan bölgemizde bunun aksine gelişmeler yaşanmaktadır. Yaşadığımız çevrenin en değerli ekosistemi olan Filyos Vadisi’nin ekolojik değerini yok sayan yatırımlar gündemdedir. Daha önce yetkililerin kamuoyuna verdiği sözlerden farklı olarak bazı kirli teknolojilere Filyos Endüstri Bölgesi’nde yer verileceği basın ve sosyal medyada sıkça yer almaktadır. Yetkililerce, vatandaşlara, bu konularda, ne yazık ki yeterince bilgi verilmemektedir. Bu yapılmadığı gibi kapasitesi oldukça büyük bir gübre fabrikasının, çevresel etkileri açısından son derece riskli olmasına karşın ÇED halkın katılımı toplantısının dahi yapılmasına gerek görülmemesi bizleri büyük endişeye sevk etmektedir. Gerek bio çeşitlik, gerek endemik türler, gerek çevresindeki orman varlığı ve yaban hayatının zenginliği açısından son derece değerli bir ekosistem olan Filyos Vadisi’nde yapılacak tüm planlamalarda ilk amaç doğanın korunması olmalı, süreçlere başta TEMA olmak üzere tüm ekoloji örgütleri dahil edilmelidir. Filyos Vadisi’nde doğayı tahrip eden hiçbir yatırıma izin verilmemesini istiyor, tüm Çaycumalılar bu konularda duyarlılığa davet ediyoruz” şeklinde konuştu.
(Barış Dinç)