Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı Ahmet Öztürk bir açıklama yaparak Filyos’ta verilen sözlere ve planlama ilkelerine aykırı şekilde gübre ve hurda demir eritme fabrikasına yer tahsis edilmesine itiraz ederek, “Devletin tüm birimlerinin altında imzası olan resmi internet sitesindeki açıklamalara göre, Filyos Vadisi Projesi kapsamında bu yatırımlar yer alamaz” dedi.
Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı Ahmet Öztürk Filyos Vadisi Projesi’nde yaşanan son gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu. Öztürk açıklamasında, “Filyos Vadisi Projesi’nde kötü gelişmeler yaşanıyor. Basına da yansıdığı gibi devlet verdiği taahhütleri yerine getirmiyor. Ekoloji örgütleri olarak, ta en başından beri, bu projenin doğayı geri döndürülemez şekilde tahrip edeceğini dile getirdik. Bu doğrultuda açılan davalarda pek çok iptal kararı alınmasını da sağladık. İlgili bakanlıklar başta olmak üzere devletin tüm kurumları, mahkemeleri ve kamuoyunu ‘3Y’ diye ifade ‘yerli, yenilikçi, yeşil’ teknoloji vaadiyle ikna etti. Tüm itirazlarımıza karşın ‘orta ve yüksek teknolojili sektörlere tahsis yapacağız’ denilerek çalışmalara başlandı. Peş peşe açıklanan yatırımlar gösteriyor ki, verilen sözlerin tam tersi yapılıyor. Projenin ‘filyosvadisi.com’ adlı resmi internet sitesinde, NACE kotlarıyla birlikte ilan edilen sektörlere değil de, gübre ve hurda demir eritme fabrikalarına büyük çaplı tahsisler yapılıyor. Bölgemizin en nitelikli tarım alanlarının geri döndürülemez şekilde tahribine yol açacak bu yatırımların, bir de çevresel etkisi bu derece yüksek, teknoloji düzeyi son derece düşük sektörlerden seçilmesi kabul edilemez” dedi.
GÜBRE TESİSİNİN HAVAYA, SUYA, TOPRAĞA OLUMSUZ ETKİSİ OLACAK!
Açıklanan yatırımlardan gübre fabrikalarının yaydığı emisyonda kükürt oksit, azot oksit, toz gibi tehlikeli kirleticilerin yaygın şekilde yer aldığını söyleyen Öztürk, “Fabrikada, kimyevi gübre için gerekli amonyak ve flor bileşiklerinin yanı sıra sülfürik, nitrik, fosforik gibi asitler de üretilecek. Kimyasalların elde edilmesi sırasında oluşan reaksiyonların yaydığı buharın yanı sıra, atık suyun içinde amonyak, azot, fosfor, sülfat, flor bileşikleri, kadmiyum, klor, demir bileşikleri gibi kirleticiler kaçınılmaz şekilde yer alacak. Ayrıca tesis yılda 18 milyon metreküp gibi önemli miktarda suyu Filyos Irmağı’ndan çekerek üretimde kullanacak. Tesisin havaya, suya, toprağa ciddi boyutlarda olumsuz etkisi olacak” dedi.
ERİTİLECEK HURDANIN MENŞEİ, İÇERİĞİ, BELLİ DEĞİL!
Endüstri bölgesinde yer tahsis edilen elektrik ark ocaklı demir çelik tesislerinin kirletici vasfı son derece yüksek tesisler olduğunu da söyleyen Öztürk, “Endüstri Bölgesi’nde bir büyük parselin ark ocaklı paslanmaz demir çelik üretim tesisine tahsis edilmesi Filyos Vadisi’nin, ekolojik değerinin tümden yok sayıldığını göstermektedir. Çünkü burada milyon ton mertebesinde hurda demir eritilecektir. Eritilecek hurdanın menşei, içeriği, belli değildir. Bu tip tesisler ciddi boyutta tozla birlikte içeriğinde çok sayıda zararlı bulunan emisyon yaymaktadır. Ergime sırasında arsenik, kadmiyum, krom, kurşun, cıva gibi ağır metaller havaya karışmaktadır. Yanarak gaz fazına geçen cıvanın filtre ile bertarafı mümkün değildir. Öte yandan Çaycuma OSB’nin genişletilerek aynı mahiyette bir başka tesisin kurulması da gündemdedir. Tüm bunlar, Filyos Vadisi’ni, Dilovası’na çevirmeye yetip de artacaktır” dedi.
ISRAR EDİLMESİ, VERİLEN DEVLET SÖZÜNÜN ÇİĞNENMESİ ANLAMINA GELECEKTİR!
Bu tip kullanımlar için verilen izinlerin Filyos Vadisi için belirlenen planlama ilkelerine de ters olduğunu da söyleyen Öztürk, açıklamasında, “Altında Cumhurbaşkanlığından ilgili bakanlıklara, Zonguldak Valiliğinden Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı’na devletin tüm birimlerinin imza attığı resmi internet sitesindeki açıklamalara göre, Filyos Vadisi Projesi kapsamında bu yatırımlar yer alamaz. Teknolojik düzeyleri planlananlarla uyuşmadığı gibi, çevresel etkileri de son derece yüksektir. Israr edilmesi verilen devlet sözünün çiğnenmesi, devlet itibarının zedelenmesi anlamına gelmektedir ki, buna kimsenin hakkı yoktur” şeklinde ifadelere de yer verdi.
YÖRE HALKI TOPRAKLARINI HARAÇ MEZAT VERDİĞİ ŞİRKETLERDEN İŞ DİLENECEK!
Öztürk açıklamasını, “Tüm Zonguldak halkına çağrı yapıyorum. Bölgedeki yoğun işsizlikten istifade ederek, bizlere dayatılan doğa düşmanı yatırımlara karşı lütfen duyarlı olun. Çatalağzı-Muslu örneğinde gördük ki, bu tip yatırımlar istihdam yaratmadığı gibi, kentsel yaşam kalitesine yaptığı olumsuz etki nedeniyle önemli nüfus kayıplarına da neden olmaktadır. Yöre halkını en değerli topraklarını haraç mezat verdiği şirketler karşısında iş dilenen zavallılara dönüştürecek bu girişimlere lütfen destek vermeyin” çağrısıyla tamamladı.
(Haber Merkezi)